Keskin bir zekanin ve mizah gücünün ürünü olan basina buyruk öyküler...
Cagdaslari arasinda en özgün kalemlerden biri olan Amerikali yazar Jean Staffordin Pulitzer Ödülüne deger görülen öyküleri, Delidolunun özenli baskisiyla ilk kez Türkcede
Stafford, türünün en iyi örneklerinden olan bu öykülerde; cocukluk döneminden baslayan sancilariyla bireylerin tutsak olduklari ic dünyalarini, cikmazlarini, insan iliskilerindeki calkantilari, tüm bagliliklardan özgürlesme hayali ile aidiyet arzusunu bir zanaatkar titizligiyle isliyor.
Toplu Öyküler basligiyla iki cilt halinde yayimlanacak Jean Stafford öykülerinin bu ilk cildi, on üc bagimsiz öyküden olusuyor. Kimi zaman mesafeli, ironik; kimi zaman beklenmedik sekilde sert, keskin ya da eglenceli olabilen anlatim tarziyla akillarda iz birakan kitap, ünlü yazar Joyce Carol Oatesun öykülerdeki ustaligin altini cizdigi sonsözüyle sunuluyor.
sik oldugu adamin kumar tutkusuyla birlikte kendi tutkularini yeniden kesfeden dul bir kadin; cocuklugunda yasadigi travmatik olaylar nedeniyle yeme bozuklugundan muzdarip bir ögrenci; Paris yüksek sosyetesi icinde neye ugradigini sasiran Amerikali genc bir kiz; daha ilk davasinda müvekkili giyotinle idam edilen bir avukat; kocasinin rahatsizligi nedeniyle tasindiklari tasrada gittikce yalnizlasan bir kadin ve ciftin arasina giren hayal bir sevgili; yasli, huysuz bir kadinin varolus nedenine dönüsen intikam hirsi; gecirdigi trafik kazasi sonrasi kafatasi catlayan ve yüzü deforme olan genc bir kadinin beyninde olup bitenler...
Olaganüstü detayciligi, karakterlere ait fiziksel ve ruhsal betimlemelerdeki basarisi, hayranlik uyandiran incelikli üslubu ve kadinlikla ilgili basmakalip düsünceleri sorgulamaya acma cesaretiyle Stafford, yillara meydan okuyacak evrensel bir edebiyat yapitina imza atiyor.
Tek kelimeyle, en iyi yazarlarimizdan birinin en iyi öyküleri bunlar esine az rastlanir, sivri, hüzünlü, komik ve düpedüz canli.
Kirkus Review