2011 yazi. Adolf Hitler, Berlinde terk edilmis bir arazide uyanir. Savasin bittigini, en sadik silah arkadaslarinin yaninda olmadiklarini fark eder, Eva da yoktur. Ilginc bir sekilde baris hüküm sürmektedir; kimse Nazi selami vermez; cok fazla yabanci insan vardir ve Angela Merkel adinda tiknaz ve bodur bir kadin devleti yönetmektedir.
Ve Cok Kizgin
Harekete gecme zamanidir. Führer geri dönmüstür ve ülkesini yeniden dogru yola sokmasi gerektigini düsünür. Bunun icin medyaya ihtiyaci vardir. Adolf, Ikinci Dünya Savasindan 66 yil sonra, bu kez televizyon dünyasindan baslayarak yeni bir kariyere adim atar. YouTube yildizi olur ve kendine ait bir TV programi yapar. Acikca Hitler oldugunu söylemesine ragmen hic kimse ona inanmaz. Insanlar onun sira disi bir komedyen oldugunu düsünür, herkes onu konusur ve onun pesine düser. Aslina bakilirsa Hitlerin tekrar döndügü dünya, müstehzi, arsiz, basariya hasret ve yeni diktatörden gözlerini alamayan bir dünyadir. Sosyal medyada ünlenen Führerin kimse önüne gecemez. Hitler halinden son derece memnundur. Ülkesinin hazir oldugunu seziyordur. Geriye sadece ölümcül darbeyi vurmak ve basaramadigi isi tamamlamak kalir.
Timur Vermesin romani, popüler kültürün ve cagimizin absürtlüklerini Hitleri hayata döndürerek ortaya koyuyor. Kulaktan kulaga ünü yayilan bu roman kisa zamanda örnegi az bulunan bir fenomene dönüsmüstür.