Kitap tarihsel olarak 1878 ve 1960 yillari arasindaki dönemi isaret etmekte ve 1878le birlikte ada yönetiminin degismesinden sonra Bati sömürgeciligiyle karsilasan Kibrisli Türklerin yeni idareyle birlikte ne gibi dönüsümler yasadiklarini, beden politikalari, kimlik, kolonyalizm gibi farkli konular üzerinden irdelemeye calismaktadir. Bir taraftan adalilarin bu yeni duruma adaptasyonuna ve reaksiyonlarina bakarken diger taraftan da yeni idarenin sömürgeci bakis acisini ortaya cikarmaya calismaktadir. Kitap Bati Kolonyal mentalitesini irdelerken, sömürgeciligin adaya ve özellikle Kibrisli Türklere olan kalici etkilerine de yogunlasmaktadir. Ayrica, iki dünya savasinin yasandigi bu uzun yüzyilda, Kibrisin dünyadaki küresel gelismelerden nasil etkilendigine bakarken yaklasik bir asir boyunca adadaki kimliklerin nasil dönüstügünü ve sekillendigini de aciklamaya calismaktadir. Osmanlinin gitmesiyle birlikte Kibrisli Türklerin yogun bir kimlik buhrani icerisine girdiklerini adeta askida kaldiklari bu sürece karsi gelistirdikleri varolus mücadelesi yaninda mekan algilarinin nasil zamanla dönüstügü ve topraga bagli siyasi bir toplum haline geldigi metnin ana konusudur.