Belli bir konjonktür icinde yasanan gelismeler karsisinda olumsuz buldugu bir gidisata müdahale etme ihtiyaci duyan ve buradan kendine görev ve ödevlerin yani sira birtakim payeler de cikaran etkin hatta partizan bir filozof Louis Althusser. Icinden cikilmaz derece karmasik, birbirini tutmaz adreslemelerle, kimisi var ki dile pelesenk olmus birtakim kavramlarin yerini yurdunu saptamaya ve böylece metinleri okumanin yol yordamini bulmaya calistigimiz ugrak bir mahalleye benzetebiliriz yazdiklarini. SSCB tarihi kadar bütün bir Marksist hareket icin de bir dönüm noktasi niteligi tasiyan 1956daki 20. Kongrenin ardindan, Stalinden arinma gayretiyle kendi icinde bir sorgulamaya giren Marksizm, her sey insan icin siariyla, baris icinde birlikte yasama üzerine sihirli sözlerle liberal bir savrulus yasarken Althusser, Marxa dönüs iddiasiyla sahne almis ve Marxin baslattigi bilimsel devrimi canli ve etkin bir hakikate dönüstürmeye soyunmustur. Bu dönemde Marksist düsünce etrafinda yarattigi anaforda, dolasima soktugu kavramlar ve alisverise girdigi yapisalciliktan psikanalize disarlikli düsünme tarzlariyla sola, etkileri bugüne uzanan entelektüel bir canlilik getirdigini de söyleyebiliriz. 1978de kaleme aldigi, Ne Yapmali adiyla ölümünden sonra yayimlanan bu risale, Alain Badiounun deyimiyle sinif mücadelesindeki sismik hareketlerin icten kaydi olarak yürüttügü felsefe ugrasi icinde, Althusserin maden buldugu Machiavelli üzerine bir sondaj denemesi...