Yasam koclari, iletisim uzmanlari ve pozitif psikoloji sozculeri, topluma mutlulugun kendini gerceklestirme, maksimum potansiyele ulasma gibi kavramlara bagli oldugunu soyluyor ve bireylere kisisel gelisimlerine odaklanma ogudunde bulunuyorlar. Bu formullerin ise yaradigini soylemek zor, zira hayat cogu kisi icin hala bos ve anlamsiz... Anlamin, mutluluk deneyimiyle ayni sey oldugunu dusunme yanilgisina dussek de, pek cok kisi icten ice bunun ne kadar bos oldugunu seziyor. Oyleyse anlami oznel ya da icsel olanda degil de, toplumun parcasi olan hayatlarimizin olgularinda aramak daha dogru bir yol olabilir mi Hayatta neyin pesinden gitmeye deger olduguna nasil karar verebiliriz Maddiyat ve aracsallastirma mantigi iliskilerimizi nasil etkiliyor Her durumda bunun bana ne faydasi var demek yerine, dikkatimizi kosulsuz ve karsiliksiz olarak ailemize, arkadaslarimiza ve cevremize yoneltmek bize ne saglar Iyilik, haysiyet, hakikat, ozgurluk, sevgi gibi temel felsefi kavramlar bugun hayatimizda nasil bir yer tutuyor Hayati yasamak ile onu deneyimlemek arasinda nasil bir fark var Kisisel Gelisim Cilginliginda Kendiniz Kalabilmek ile tanidigimiz Svend Brinkmann, Hayata Nereden Bakmaliyiz Yeni Bir Dunya Icin On Eski Fikirde benligimize ve kisisel mutlulugumuza odaklanan hayat gorusune tutunmak yerine, eski felsefecilere kulak vererek anlamli bir hayat surmenin yollarini arastiriyor. Mutlulugun, benligin otesindeki insani esaslara bakabilme becerisi olmaksizin var olamayacagini hatirlatan, kafa acici bir basucu kitabi.