Sevilen, önemli bir edebiyat profesörü olan Yang felc gecirince, en gözde ögrencisi ve kizinin nisanlisi olan Jian hocasina bakmak zorunda kalir. Beynindeki yikim nedeniyle zihinsel yetilerinin bir kismini yitirmis olan profesörün, zaman zaman garip heyezanlara kapilmasi; gecmisteki hayal kirikliklarini, ugradigi ihanetleri vurgulayarak toplumun saygi duydugu kurumlari acimasizca yargilayip lanetlemesi, genc adamda önce büyük bir üzüntü yaratir, ardindan da kendi gelecegini ve yasamin anlamini sorgulamasina yol acar.
Profesör Yang kendi seytanlariyla savasir, bazi cesur ögrenciler yönetimi protesto etmek icin Tiananmen Meydaninda toplanirken, Jianin inandigi her sey cözülüp un ufak olmaya baslar ve genc adam yavas yavas, Yangin acilarinin da kendi hayal kirikliklarinin da ülkelerini kusatan trajediden kaynaklandigini görür.
Ha Jin, Cözülmenin arka planinda Cinde 1989 yilinda yasanan Tiananmen Meydani katliamini anlatirken, geleneklerle bireysellik; dürüstlükle cikarcilik; vefa ile ihanet arasinda caglar boyu süregelen catismayi irdeliyor ve o cok katmanli anlatimiyla, Cin toplumunun profilini ortaya koyuyor.